Anamnez!
Sonuçta bu gezegene gelmiş bulundum, gelmişken ayakkabılarımı giyip sokaklarda, caddelerde gezerek gözlemler yaptım ve ne kadar kaldığını bilmediğim bir sürenin sonunda da müsaadenizi isteyeceğim.“Ee geldin de ne buldun peki?” diye sorarsanız, “Korkunç bir eşitsizlik içinde koskocaman bir saçmalık” derim size.
Bütünüyle Kuşkudayken
“Şizofrengi ülkenin en büyük psikiyatri hastanesi olan Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde 1992 yılı Şubat ayında dünyaya gelen bir dergi. Belki de “dünyaya inen kutsal bir dergi” demeliydim. Şizofrengi Türkiye dergicilik tarihinin en özgün örneklerinden biri, bunca yıl sonra bile okurların önüne “efsane” kelimesini eklemeden adını anmadığı bir dergi. İkinci sayısından itibaren artık bir halk deyimi zannedilecek bir sloganı olan dergi: “Bütünüyle kuşkudayız!””
Fatih Artvinli-Tıp ve Psikiyatri Tarihçisi
“İstanbul’un kült yayınlarından biri Şizofrengi’nin, çoğu insan eli yüzü düzgün bir dergi olarak hatırlasa da, çıkışını fanzin formatında yaptığını hatırlatmak gerek. Psikiyatr Fatih Altınöz ve birkaç yakın arkadaşının psikiyatr üzerine denemeleri toplamak amacıyla oluşturduğu yayın, daha sonra bir dergiye dönüşse de, reklam içermemesi, bağımsız dağıtılmasıyla fanzin ruhunu korudu denebilir.
Hayatınızda duymadığınız formda şiirler, çarpık ama büyüleyici aşk hikayeleri ve ufuk açıcı ama kolay okunan bilim yazılarının hepsi buradaydı. Kendisi gitti ama sloganı kaldı: Hala ve daima ‘bütünüyle kuşkudayız’.”
Zero'dan